Yükleniyor
Anayasa Mahkemesinden Milletvekili Can Atalay ile ilgili 2. kez ihlal kararı verdi: İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi AYHED in destekçisi olduğu Şanlıurfa Barosunun Şanlıurfa Bölgesinde İnsan Hakları İhlallerine Karşı Hukuki Mücadele kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi Avrupa Komisyonu İnsan Hakları ve Demokrasi Hibe Programı tarafından destek almaya hak kazanmıştır. AYHED; Hasta Mahpuslar İçin İnsan Hakları Koruma Mekanizmalarına Başvuru Rehberi hazırladı AYM; Makul Sürede Yargılanma Hakkı İhlali ile ilgili başvurularda Bireysel Başvuru yolunu kapattı. AİHM den Türkiye aleyhine tarihi ihlal kararı; BYLOCK ve Bank Asya dan sendika üyeliğinden ceza verilemez. AYHED; Ocak/Haziran 2023 Dönemi Hukuki Destek ve Dava İzleme Raporu yayınladı.
Anayasa Mahkemesinden Milletvekili Can Atalay ile ilgili 2. kez ihlal kararı verdi:  İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi

Hemen Paylaş

Anayasa Mahkemesinden Milletvekili Can Atalay ile ilgili 2. kez ihlal kararı verdi: İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi

Gezi Parkı Davası  sanıklarından olan Avukat Can Atalay, milletvekili seçilmesi nedeniyle yasama dokunulmazlığına sahip olduğunu belirterek Yargıtaydan durma kararı verilmesini ve tahliye edilmesini talep etmiştir. Başvurucunun bu talebi, işin esası bilahare incelenmek üzere reddedilmiştir. Başvurucunun bireysel başvuruda bulunması üzerine Anayasa Mahkemesi, başvurucunun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. İhlal kararı kendisine gönderilen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ilk derece mahkemesi), kararına ilişkin herhangi bir kanun yolu zikretmeyerek başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararının Yargıtayca onanmasını gerekçe göstermek suretiyle dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesine başvurucunun yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı yolunda bir mütalaa vermiş; söz konusu mütalaa başvurucuya tebliğ edilmemiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi "Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına" şeklinde Türk hukukunda bulunmayan bir karar vermiştir. Başvurucunun bu karara yönelik itirazını inceleyen ilgili daire ise karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir.

İddialar

Başvurucu, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle bireysel başvuru hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının; mahkûmiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Somut olayda Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereği yerine getirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarının yerine getirilmemesi, Anayasa'nın 153. maddesinin altıncı fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükmü ile çatışan bir durumdur. Kararlarının bağlayıcılığına ilişkin bu hüküm Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru kapsamında ihlal edildiğine karar verilen anayasal hak ve özgürlükler için de geçerli olan ek bir güvencedir. Öte yandan yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece görülerek Anayasa'nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa'nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir.

Anayasa'nın 148. maddesinde, şartlarını yerine getiren herkese Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakkı verilmiştir. Hiç kuşkusuz Anayasa Mahkemesi kararlarının etkili bir şekilde uygulanması bireysel başvuru hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararların ihlal kararında tespit edildiği şekliyle icra edilmemesi de etkili başvuru hakkının özel bir türü olan bireysel başvuru hakkının açık ve ağır bir şekilde ihlali anlamına gelmektedir. Bireysel başvuru kararlarının uygulanmaması Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmayı anlamsız hâle getirecektir. Nitekim tam da bu sebeplerle Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama, yürütme ve yargı organları ile idare makamlarına herhangi bir takdir yetkisi tanınmamış veya bu konuda bir istisnaya da yer verilmemiştir.

Öte yandan somut başvuruya konu yargılamada Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesini ilgili mahkeme olarak belirlediği için Yargıtayın 6216 sayılı Kanun kapsamında yeniden yargılama yetki ve görevi bulunmamaktadır. İhlal kararının gönderildiği ilk derece mahkemesi ise Anayasa Mahkemesinin kararı uyarınca önüne gelen dosyada yeniden yargılamayla ilgili görevini yerine getirmemiş; başvurucunun anayasal haklarını da gözeten bir yargılama yapmamıştır.

Kamu gücünün eylem, işlem ve ihmallerinin Anayasa'ya uygunluğunu kesin ve bağlayıcı olarak karara bağlama yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesine aittir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde herhangi bir merciin bu kararın Anayasa'ya veya kanuna uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmamaktadır.

Anayasa ve kanunlar Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda ilk derece mahkemesine dosyayı farklı bir yargı merciine gönderme yetkisi vermediği gibi herhangi bir yargısal makamı da Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma konusunda yetkilendirmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri kapsadığı gibi ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak merciin belirlenmesini de kapsar. Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmasının reddedilmesi ve hukukun emrettiği yöntemler izlenerek ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmaması Anayasa'nın 153. maddesinin sözüyle açıkça çelişen, anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum ve uygulama olmuştur.

Sonuç olarak ilk derece mahkemesinin yetkisi dâhilindeki bir dosyayı Yargıtaya göndermesiyle başlayan, Yargıtayın da Anayasa hükümlerini gözardı ederek verdiği bir kararla şekillenen süreç Anayasa'nın sözüne açıkça aykırılık oluşturmuş ve neticede başvurucunun bireysel başvuru hakkı, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline yol açmıştır.

Tüm Hakları - Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneğine Aittir Design & Software - VOBO COMPANY